KURUMSAL
Çeşitli platformlarda bizlere ilettiğiniz hukuki sorularınızı derledik ve belirli başlıklarda gruplandırdık. Çeşitli illerde ÖSÖB-DER üyelerine yardımcı olan değerli avukatlarımızın bu sorulara verdikleri yanıtlarıyla birlikte sizlere sunuyoruz.
Ancak belirtmeliyiz ki, biz öğretmenler haklarımızı yasal düzenlemelerle elde ettikten sonra bile hukuki mücadelelerle yasal haklarımızın peşine düşmek durumunda kalacağız. Şu anda bile var olan pek çok yasal hakkımızı hukuki girişimlerde bulunmadığımız için koruyamadığımızı ve hak kayıpları yaşadığımızı görüyoruz. Bu nedenlerle hak kaybı yaşayanlarımız dava açma kararlılığıyla avukatlarımıza başvurabilir.
Sorularınız ve Cevapları
SORU : Pandemi sürecinde uzaktan/yüz yüze çalıştım fakat sigortam hiç yatmadı ve KÇÖ’den faydalandırıldım. Haklarım nelerdir?
CEVAP :
Bir işyerinde çalışan tüm işçilerin yasal zorunluluk gereği sigortalı olması şarttır. İşçi çalıştığı süre boyunca işveren tarafından sigortası ödenmelidir. Yapılan çalışmanın yüz yüze veya uzaktan yapılması önemli değildir. Temel olarak işçinin yapmış olduğu çalışmanın süresi önem arz etmektedir. Öğretmen çalışan, kurumla yapmış olduğu sözleşmede belirlenen saat kadar ders anlatmış olmasıyla iş sözleşmesinden doğan borçlarını yerine getirmiş kabul edilir. Dolayısıyla sözleşmede belirlenen ücrete de hak kazanır. Bu kapsamda uzaktan çalışmış da olsa sigortasının tam olarak yatırılması gerekmektedir.
Kısa Çalışma ve Kısa Çalışma Ödeneği Hakkında Yönetmelik’in 3. Maddesinde “üç ayı geçmemek üzere 4447 sayılı Kanunun Ek 2 nci maddesinde sayılan gerekçelerle; işyerinde uygulanan çalışma süresinin, işyerinin tamamında veya bir bölümünde geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılmasını veya süreklilik koşulu aranmaksızın en az dört hafta süreyle faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması” olarak tanımlanmakta olan kısa çalışma; Koronavirüs salgını sebebiyle işyerinde faaliyetin durması halinde başvurulabilecek bir kanuni düzenlemedir. Zira Yönetmelik’in 3/h maddesinde zorlayıcı sebepler “İşverenin kendi sevk ve idaresinden kaynaklanmayan, önceden kestirilemeyen, bunun sonucu olarak bertaraf edilmesine imkân bulunmayan, geçici olarak çalışma süresinin azaltılması veya faaliyetin tamamen veya kısmen durdurulması ile sonuçlanan dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumları ya da deprem, yangın, su baskını, heyelan, salgın hastalık, seferberlik gibi durumlar” olarak ifade edilmiştir.
Yasal düzenlemeler ışığında, KÇÖ’den faydalandırılan işçinin iş sözleşmesinde yer alan haftalık çalışma saatinin en az üçte biri oranında daha az çalışıyor olması gerekmektedir.
İşverenlerin hukuka aykırı olarak Kısa Çalışma ödeneğine başvurması olağan bir durumdur. Bu durumda uzaktan veya yüz yüze çalışan işçinin, Alo 170 hattı ve CİMER üzerinden veya bulunduğu il/ilçedeki SGK merkezine doğrudan işyerinin KÇÖ’den yararlanma kriterlerine uygun olmadığını belirten bir şikâyet oluşturması gerekmektedir.
Bunun yanında sigorta primlerinin eksik yatırılması (çalışılan gün sayısının veya ücretin gerçeğe aykırı olması) 4857 sayılı İş Kanunu'nun 24/II-e maddesi gereğince, işçinin iş akdini haklı nedenle fesih nedenleri arasındadır. Bu kapsamda KÇÖ gerekçe gösterilerek eksik gösterilen sigorta günleriniz ve eksik ödenen ücretiniz için dava açma hakkınız vardır.
SORU : Pandemi de uzaktan eğitim yaptık bize verilen KÇÖ’ler kurum tarafından kendilerine geri iadesi istendi. Ne yapmalıyım?
CEVAP :
Hesabınıza yatırılan kısa çalışma ödeneğinin kurum tarafından sizden istenmesi normal şartlarda mümkün değildir. Ancak kısa çalışmadan yersiz yararlanma durumunda SGK tarafından yatırılan KÇÖ’nün işverenden geri istenmesi söz konusu olabilir. Yersiz yararlanma; çalışma saatlerinin değişmesi, kısa çalışmaya başvurulan personelin rapor alması, KÇÖ’den yararlanan işçinin başka bir işyerinde çalışmaya başlaması gibi örneklendirilebilir. Bu noktada fazla ödenmiş KÇÖ’ler (işverenin kusuru bulunmaması halinde) sizden geri alınabilir.
İşverenin yatırılan kısa çalışma ödeneğini geri istemesi durumunda, öncelikle size ödenen yersiz bir ödeme olup olmadığını kontrol etmeniz gerekir. Bunun yanında SGK aracılığı ile işverene verilmiş geri ödeme talimatı olup olmadığını sorgulamanızda fayda vardır.
SORU : Sözleşme sürem bitmeden kurum ihtiyacı olmadığını söyleyerek, işten çıkarılmalar yasak diye istifamı istiyor, etmezsem yaptırımı var mıdır? Ücretsiz izin ve KÇÖ hakkım yasak bitene kadar devam eder mi?
CEVAP :
Sözleşme süresi bitmeyen işçiden zorla istifa mektubu alınması hukuka aykırıdır. İşverenin böyle bir yasal hakkı olmadığı gibi, imzalamayan işçilere yaptırım uygulama yetkisi de yoktur. Sözleşmenizin süresi dolana kadar kısa çalışma ödeneğinden yararlanabilirsiniz. Yine işveren tarafından ücretsiz izine çıkarılabilirsiniz. Ancak sözleşmede yer alan sürenin sona ermesi ile iş sözleşmeniz sona erecektir. Sözleşmenizin sona ermesiyle kısa çalışma ödeneğinden faydalanmanız da sona erecektir.
SORU : Sözleşme imzaladık, bir süre çalıştık fakat resmiyette henüz gösterilmemişim ve akabinde işten çıkartıldım. Nereye şikâyet etmeliyim hakkım var mı?
CEVAP :
Bir işyerinde çalıştırılan bütün işçilerin sigortalı olarak çalışması kanunen zorunludur. Uzaktan çalışma veya yüz yüze çalışma yapmak bakımından herhangi bir farklılık bulunmamaktadır. Sigortasız olarak çalıştığınız işyerinde hâlihazırda çalışmıyorsanız hizmet tespiti davası açmanız gerekmektedir. İşçilik alacakları ve sözleşmenin erken feshinden kaynaklanan alacaklarınız ise ayrı bir işçilik alacağı davasına konu olacaktır.
Sigortasız işçi çalıştırmanın idari para cezası da bulunmaktadır. Alo 170 hattından veya CİMER üzerinden sigortasız işçi çalıştıran kurumları ihbar etmek mümkündür.
SORU : İşe başladıktan sonra okullar açılana kadar çalıştık fakat girişimiz okulların açılmasıyla başladı, önceki çalışmalarımızın karşılığında ödeme ve sigorta yok. Şikâyet edebilir miyim?
CEVAP :
Öncelikle işyerinde yapmış olduğunuz çalışmanın hukuka uygun delillerle ispatlanabilir olması gerekmektedir. Geçmiş tarihli çalışmalarınızın tespiti için hizmet tespiti davası açılmalıdır.
Ayrıca sigortasız çalıştığınız döneme ilişkin tarafınıza ödenmeyen işçilik alacakları (ücret, fazla çalışma ücreti vb.) için işveren rızaen ödeme yapmıyorsa dava açmanız gerekmektedir. Henüz hizmet tespiti davası açmadıysanız veya hizmet tespiti davanız sonuçlanmadıysa, bu işçilik alacağı davası içerisinde de çalışmış olduğunuz süreyi delilleri ile ispatlamanız gerekmektedir.
Bulunduğunuz il/ilçe merkezindeki SGK’ya giderek, Alo 170 hattından veya CİMER üzerinden sigortasız işçi çalıştıran kurumları ihbar etmek mümkündür.
SORU : Maaşım asgari ücret olarak bankaya yatıyor üzerini elden tamamlıyorlar. Ne yapmalıyım?
CEVAP :
Ücreti kayıtlarda düşük gösterilen işçi çalışmaya devam ediyorsa ALO170’i arayarak ya da CİMER’e başvurarak bu konuda bir denetim yapılmasını isteyebilir. Başvuru sırasında varsa delillerini ve beyanına başvurulmasını istediği çalışanları belirtmesi işçinin lehinedir.
Ücreti kayıtlarda düşük gösterilen işçi işten ayrılmışsa arabuluculuk başvurusunda ya da dava dilekçesinde söz konusu durumu belirterek haklarının gerçek ücret düzeyinden ödenmesini talep etmelidir.
SORU : Sözleşme sürem bitti ve yenilenmeyecek. İşsizlik maaşı hakkım var mı?
CEVAP :
Belirli süreli iş sözleşmesi, süresi sonunda kendiliğinden sona eren işçi son 3 yılda 600 gün primi varsa işsizlik ödeneği alabilir.
SORU : Hamileyim yasal izinlerim neler? İşyerim kendi istifamı vermemi istiyor ve çıkarılmak yasak. Rapor alsam izinli olduğum zamanları maaşımdan kesme hakları var mı?
CEVAP :
Hamile olan çalışan kadınlar; yasa gereği 8 haftası doğumdan önce, 8 haftası da doğumdan sonra olmak üzere toplam 16 hafta doğum izni kullanıyorlar. Doğum izni hesaplanırken hamilelik süresi 40 hafta üzerinden baz alınıyor. İşçi istifa etmeye kesinlikle zorlanamaz. Doğum iznine çıkan kadın çalışanın maaşı, çalıştığı şirket tarafından ödenmez. Kadın çalışanın 16 haftalık doğum raporu sırasında alacağı maaşı SGK öder. Bu dönemdeki ücretinizin 2/3′ünü SGK size “doğum parası” ya da “analık geçici iş göremezliği” adı altında öder.
SORU : Hangi durumlarda ihtar çekebilirim?
CEVAP :
Her türlü hukuki işlemlerde muhatabına kanun, sözleşme, örf ve adetten doğan hak ve isteklerin yazılı şekilde bildirilmesi veya haber verilmesi için yapılan işlemlere denir. Yani hemen hemen her durum için ihtar çekebilirsiniz.
SORU : İhtar çektikten sonra feshim gerçekleşene kadar mesaimi aksatırsam kurumun yaptırımı olur mu?
CEVAP :
Çekilen ihtarnamenin muhteviyatı derhal fesih hakkını kullanmaya yönelik ise işyerine gitmeyebilirsiniz. Ancak derhal feshi gerektirecek bir durum yoksa mesaiyi aksatmanız durumunda çalıştığınız kurum haklı nedenle sözleşmeyi feshedebilir.
SORU : Kurum sözleşmelere pandemiden sonra keyfi yaptırımı olan ve tazminata tabi maddeler koymuş. Olası bir hukuk sürecinde geçerliğini var mıdır?
CEVAP :
2003 yürürlük tarihli İş Kanunu’muza göre, bu kanun ve iş mevzuatında işçilere tanınan hakları ortadan kaldıracak ve sınırlayacak hükümler konulamaz. Dolayısıyla tarafların imzası olsa bile, işçinin haklarını kanun aleyhine sınırlayan hükümler geçersizdir. İşçi aleyhine konulabilecek şartlar da kanunda belirlenmiş olup işçi aleyhine konulan şartlar ANCAK kanunda sayılan şartlardan biri ise konulabilecektir.
Tazminata tabi maddeler, hukuk sistemimizde cezai şart olarak uygulama görmekte olup, iş kanununda bazı kısıtlamaları vardır. Ancak işçinin kanundan doğan fesih hakkı gibi hakları cezai şart bahanesiyle ortadan kaldırılamaz, işçi haklarını kullanmamaya zorlanamaz.
SORU : Testim pozitif ve karantinada maaşım kesilecek dendi. Kurumun böyle bir hakkı var mı?
CEVAP :
İş kanunu 46. Maddesine göre 1 haftalık süre içinde kalan hekim raporuyla verilen hastalık izinleri, çalışılmış günler gibi hesaba katılır ve tam maaş verilir. Bu hastalık izinleri yıllık izinden mahsup edilemez. Dolayısıyla 1 haftayı aşmayan hastalık izinlerinde maaş kesmek mümkün değildir. 1 haftayı aşan hastalık izinleri ve karantina tedbirleri dolayısıyla verilen hastalık izinleri hakkında ek bir hüküm olmasa da iznin en az 1 haftalık kısmında maaşın ödenmesi gerekmektedir.
SORU : Testi pozitif olan öğretmen ve öğrenciler olmasına rağmen kurum eğitime devam edip hiçbir tedbir almıyor ve durumu gizliyor. Nereye şikâyet edebilirim?
CEVAP :
Söz konusu eylem halk sağlığını tehdit etmekte olup, bu tür eylemler İl Sağlık Müdürlüğü altında çalışan İl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi(kurulu)’ne bildirilebilir. İlinizin İl Sağlık Müdürlüğü’ne giderek bildiriminizi yapabilir, ek bilgi alabilirsiniz, şikâyetinizi anonim yapmanızda fayda olacaktır.
SORU : Hala KÇÖ alıyoruz ama çalışıyoruz, sigortalarımız sıfır. Kurumumuza sorduğumuzda geriye dönük yatırılacağı söyleniyor. Doğru mu? Devletin böyle bir kararı var mı?
CEVAP :
İşkur’un websitesinde;
“İşçinin kısa çalışma ödeneği aldığı süre için genel sağlık sigortası primleri ödenmektedir. Söz konusu dönemde kısa ve uzun vadeli sigorta primleri aktarılmaz. “
şeklinde açıklama getirilmiştir.
Dolayısıyla işçinin genel sağlık sigortası primi ödenecektir. İşverence ödenmese bile iş kanunu hükümlerine göre KÇÖ’den faydalanan işçi genel sağlık sigortasından yararlanmaya devam edecektir.
İşverence KÇÖ’ye başvurulmuş ancak çalışma süresi en az üçte bir oranında azaltılmamışsa işvereniniz KÇÖ şartlarına uymadığından standart çalışma usulleri uygulanmalı ve sigorta primi yatırılmalıdır.
5510 sayılı kanuna göre adına sigorta primi yatırılmayan dönemlerde prim borçlanması hakkı işçiye tanınmıştır. KÇÖ’den faydalanan işçi hakkında hüküm bulunmadığından işçinin prim borçlanabilmesi hakkı şu an için saklıdır.
SORU : KÇÖ bildirirken, yıllık izinlerimiz de kullanılmış gibi gösterilmiş ve bu yüzden eksik gün ödeme aldık. Bununla ilgili ne yapılabilir?
CEVAP :
Çalışılmakta olduğunuz işyerinde zorlayıcı sebepler yüzünden işin aralıksız bir haftadan çok tatil edilmesi sonucu olarak işçinin çalışmadan geçirdiği zamanın 15 günü çalışılmış sayılır.
SORU : Part time sigortasız bir çalışan olarak, süreçte işsiz kaldım. Resmiyette bildirilmediğim için hiçbir hak talep edemez miyim? Şikâyet edersem bana da cezası olur mu?
CEVAP :
Bulunduğunuz ilin SGK merkezine giderek şikâyette bulunabilirsiniz. Sadece beyanınız yetmeyebilir tanık, kamera kayıtları, maaş aldığınıza dair kanıtlar olması lazım ya da iş mahkemesinde dava açarsınız.
SORU : Yasak gelmeden önce işten çıkartıldım. İşe iade davası hakkım tazminat hakkım var mı?
CEVAP :
Tazminat hakkınız 5 yıl süre ile zamanaşımına uğrar koşulları sağlandığı durumda yararlanırsınız, işe iade davasında Yargıtay belirli süreli iş sözleşmelerinde yaralanamazsınız demekte.
SORU : İşyerim beni sadece ücretsiz izinde gösteriyor, sigorta yapmıyor ama adıma KÇÖ'ye de başvurmamış bu yüzden ödeme alamıyorum. Bilgim dışında bunu yapma hakkı var mı?
CEVAP :
Kısa çalışma kanunda askı süresi en fazla 3 ay ile sınırlanmakta. Bu süre sona erdikten sonra askı hali kendiliğinden sona erer. 3 aylık azami süre geçmesine rağmen, kısa çalışmayı gerektiren zorlayıcı neden devam ediyorsa işçi ve işveren anlaşarak ücretsiz izin yoluyla askı hali devam ettirilebilir.
SORU : KÇÖ uzadıkça uzuyor ve yüz yüze çalışıyorum, benim sigortamın yatması için iş yerime ne demeliyim?
CEVAP :
Çalıştığınız süreye ilişkin kurumunuz sigortanızı yatırmak zorunda.
SORU : Normalde yasal olarak en fazla 40 saat derse girebilirim ama kurumda 45 saat derse giriyorum. Ek ders ücretini nasıl alırım?
CEVAP :
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanununun 9. Maddesinde;
“Kurumlardaki ek ders ücreti miktarı, resmî okullar için tespit edilen miktardan az olamaz. Ancak, 8 inci madde uyarınca resmî okul ve kurumlardan ücretli olarak görevlendirilenlere verilecek ek ders ücreti miktarı, resmî okullar için tespit edilen ek ders ücretinin iki katını geçemez.”
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliğinin 43. Maddesinde;
“Okullarda görevli öğretmenler ile ders saati ücretli olarak görevlendirilen uzman öğreticiler haftada en fazla aylık karşılığı 20 saat, ders saati ücretli 20 saat olmak üzere toplam 40 saate kadar ders okutabilir.”
Hükümleri yer almaktadır. Söz konusu hükümlerin birlikte değerlendirilmesi sonucunda asıl görevli aylık ücretli eğitim personeline aylık ücretleri karşılığı belirlenen haftalık ders saatleri sayısından daha fazla ders verilmesi halinde ek ders ücreti ödenmesi gerekeceği anlaşılmaktadır. Ek ders ücretinin kurumca verilmemesi halinde; ödenmesi için mehil süresi verilip ödenmediği takdirde sözleşmenin feshedileceğini belirtir ihtarname noter aracılığıyla gönderilmelidir. Herhangi bir sonuç alınamaması halinde dava yoluna başvurulmalıdır.
SORU : Resmi programda 20 saat dersim görülmesine rağmen gayri resmi 45 saat derse giriyorum. Ücretini nasıl alabilirim?
CEVAP :
Bu durumda; asıl görevli aylık ücretli eğitim personeline aylık ücretleri karşılığı belirlenen haftalık ders saatleri sayısından daha fazla ders verilmesi halinde ek ders ücreti ödenmesi gerekeceği anlaşılmaktadır. Ek ders ücretinin kurumca verilmemesi halinde; ödenmesi için mehil süresi verilip, ödenmediği takdirde sözleşmenin feshedileceğini belirtir ihtarname noter aracılığıyla gönderilmelidir. Herhangi bir sonuç alınamaması halinde dava yoluna başvurulmalıdır.
SORU : Hafta sonu ve akşam mesai ücretim verilmiyor. Ne yapmam lazım?
CEVAP :
İş Kanunu gereği haftada 45 saati aşan çalışmalar fazla çalışma olarak kabul edilmektedir. Haftalık çalışma süresi hesap edilirken, sadece ders saati değil etüt ve birebir çalışmaları için kurumda geçen zaman da fazla çalışma hesabına dâhil edilir. Haftalık 45 saati aşan çalışmalar için ödeme yapılmıyorsa dava yoluyla fazla çalışma alacağı da istenebilir.
SORU : Sözleşmem 1 Eylülde başladı ama ben 1 Ağustos'ta okula başladım. Aradaki 1 aylık ücreti nasıl alabilirim, sigorta kaybım için ne yapmalıyım?
CEVAP :
Bu hususta öncelikle SGK ya çalışılan ve sigorta yapılmayan süre için hizmet tespitine yönelik başvuru yapılıp SGK tarafından çalıştığınız kanaatine varılırsa işverene idari para cezası ve primlerinizin yatırılması yönünde yaptırım uygulanacaktır. SGK tarafından bu sürede çalışma yamadığınız yönünde kanaate varılması halinde iş mahkemesinde hizmet tespit davası açılması gerekmektedir. Sonuç olarak; hizmet tespitinizin gerçekleşmesi halinde işçi alacağı davası da açarak ücret ve diğer alacaklarınızı mahkeme kararının olumlu olması halinde alabilirisiniz.
SORU : En az 1yıllık sözleşme yapılması kanunen hak olduğu halde sözleşmem 10 ay üzerinden yapılıyor. Seminer dönemleri ve yazın ödeme alamıyorum.
CEVAP :
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 9. maddesinde;
“Kurumlarda çalışan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler ile kurucu veya kurucu temsilcisi arasında yapılacak iş sözleşmesi, en az bir takvim yılı süreli olmak üzere yönetmelikle belirtilen esaslara göre yazılı olarak yapılır. Mazeretleri nedeniyle kurumdan ayrılan öğretmen ve öğreticilerin yerine alınacak olanlar ile devredilen kurumların yönetici, öğretmen ve öğreticileri ile bir yıldan daha az bir süre için de iş sözleşmesi yapılabilir” hükmü bulunmaktadır.
Bu durumda; 5580 sayılı yasaya göre yapılan iş sözleşmeleri bir yıldan daha az süreli olamayacağından, okulların kapalı olduğu dönemde fiilen eğitim hizmeti verilmese dahi, bu sözleşmeye tabi öğretmenler ücrete hak kazanırlar. Bununla birlikte okulların kapalı olduğu bu dönemde sınav, etüt ve çeşitli meslek içi eğitim gibi nedenlerle öğretmenlerin okulda hazır bulunmaları gerekebilir. Anılan dönemle ilgili işverenin ücret ödeme borcunun doğması için öğretmenin sözleşme, yasa veya yönetmeliklerden kaynaklanan diğer görevlerini yerine getirmiş olması gerekir. Ancak kurumun kapalı olduğu dönemde çalıştığını ve kendisine verilen görevleri yerine getirdiğini kanıtlayamayan öğretmenin ücrete hak kazanılması olanağı bulunmamaktadır.
SORU : Sözleşmelerimi okuyarak kabul etme hakkım ve 1 nüshasının tarafıma verilmesi şeklinde talebim reddedildi. Bu yasal mı?
CEVAP :
İş sözleşmeleri çoğunlukla işverenlerce tek taraflı ve matbu olarak hazırlanıp işçiye sadece imza atması bırakılmış biçimde yapılmaktadır. Bir işçinin çalışacağı şartları tam olarak bilmesi, anlaması ve iradi olarak kabul etmesi gerekmektedir. Dolayısıyla çalışma şartlarının düzenlendiği sözleşmenin işçiye verilmemesinin hak ihlali oluşturacağı açıktır. Nitekim 5580 sayılı Kanun uyarınca sözleşmelerin üç nüsha hazırlanarak imzalanması, bu nüshalardan birinin işçiye verilmesi öngörülmüştür. Ayrıca bu sözleşmenin kişisel veriler içermesi nedeniyle işçilerin kendi sözleşmesini paylaşmayan işveren hakkında bu hususta yetkili kurumlara başvurması mümkündür.
SORU : Her ay olan AGİ ödemelerim ve yılda 1kez eğitim ödeneği hakkım, anlaşma yaptığım aylık ücret içerisinde olduğu söylenerek bu ödemeleri alamıyorum. Kanunen haklarım nelerdir?
CEVAP :
AGİ (Asgari Geçim İndirimi) ödemesi, devletin işçiden alacağı verginin bir kısmından işçi lehine vazgeçmesiyle doğan bir alacak kalemidir. Yılda bir kez eğitime hazırlık maksadıyla eğitim personeline işverence ödenmesi gereken sosyal ödemeye “eğitim ödeneği” denilmektedir. Bu ödemelerden AGİ her ay, eğitim ödeneği her yıl ödenmelidir. AGİ’nin ödenmemesi durumunda işverene vergi cezası uygulanabilir. Hem AGİ hem de eğitim ödeneğinin kurumdan ödemesinin talep edilmesi mümkündür. Talep karşılanmadığı takdirde dava açmak mümkündür.
SORU : Çalışma sürecim boyunca mobinge uğradım. Mobingi ispatlayabilmenin yasal yolları nelerdir ve işi bırakırsam haklarım var mıdır?
CEVAP :
Mobbing (yıldırma), hem iş hukuku hem ceza hukuku bağlamında sonuçları olabilen bir davranıştır. Mobing sıklıkla fail ile mağdur baş başa olduğu durumda gerçekleşmektedir, dolayısıyla bir işçinin hiçbir geçerli sebep yokken mobbing iddiasında bulunması hayatın olağan akışına aykırıdır. Bunun yanında mobbingin gerçekleşme şekli her zaman fiziksel zarar biçiminde gözlenmemesi onun psikolojik zarar yaratmadığı anlamına gelmez. Gerek psikolojik zarar gerek fiziksel zarar olduğu durumlarda bu durum raporlanarak ispat edilebilir. İşin bırakılmasının sebebi mobbinge maruz kalmak olduğu ortaya konulmuşsa mobbing failinden tazminat talep edilebilir.
SORU : İlk aylarda resmiyet dışı çalıştırıldım ödemelerim elden yapıldı. Daha sonra sigortam başladı fakat bu defa asgari ücretten ödemem banka üzerinden geri kalanı yine elden ödenmekte. Bu şekilde sigortam en düşük miktardan yatırıldığı için hak kaybına uğramaktayım. Ne yapabilirim?
CEVAP :
Kayıt dışı işçi çalıştırmak işveren için suçtur. Bu biçimde yaptırılan çalışma resen ya da şikâyetle yetkili kurumlarca incelendiğinde işverene ceza uygulanması gerekir. Kayıtışı çalışmanın en yaygın biçimi olan sigortanın düşük gösterilmesi ve elden ödeme yapılmasında ücretin ödendiğini ispat yükümlülüğü işverene aittir. Bu hususta dava açılarak gerçek ücretin tespitiyle bu tutardan hesaplanacak eksik ödenen sigorta primlerinin tahsili mümkün olabilmektedir.
SORU : Anlaşma yaptığım ders harici öğrenci takibi adı altında etüt, nöbet, kurum reklamı adına saha çalışmaları, satış, veli ve öğrenci aramaları gibi işlerden sorumlu tutuluyorum ve bunlar için hiçbir ödeme almıyorum. Tespiti noktasında yasal olarak alacak haklarım var mıdır?
CEVAP :
İş hukukunda, işçi yaptığı çalışmayı ispat etmesi kaydıyla yaptığı tüm çalışmaları ve bu çalışmaların gerektirdiği masrafları işverenden talep edebilir. İş tanımının dışında çalışmaya kimse zorlanamaz, sözleşme dışındaki hususlarda yapılan çalışmalara ücret ödenmesi gerekmektedir. Ödeme yapılmıyorsa çalışmanın tespitiyle bu çalışmaların karşılığının belirlenerek işverenden ödenmesinin mahkemeden talep edilmesi mümkündür.
Sorularınızı bilgi@osobder.org adresine gönderebilirsiniz