KURUMSAL
21.01.2021
BASINA ve KAMUOYUNA
Covid-19 pandemisi sadece ülkemiz için değil, tüm dünya için oldukça kritik konularda insanların trajik durumlarda kalmasına neden oluyor. Sürecin bütününe bakıldığında hiç kimsenin ve hiçbir kurumun böylesi bir pandemiye ve bunun sonucu izolasyon sürecine hazırlıklı olmadığı açıktır. Aslında süreç, tam olarak “kriz yönetiminin” konusudur. Başarılı kriz yönetimleri ihtiyaç hiyerarşilerinin doğru kurgulanmasını şart koşmaktadır. Toplumsal yaşantımızın olmazsa olmazları nelerdir?
Kuşkusuz sağlık ihtiyacı bu salgındaki en önemli başlıktır. İnsanların sağlıklarıyla ilgili kaygılarını giderecek bir sağlık sisteminin önemi bir defa daha kendisini ispatlamıştır. Bununla birlikte gıda ve ilaç gibi temel ihtiyaç maddelerinin üretimi ve tedariği de ilk sıralarda sayılmalıdır. Elbette ki güvenlik ihtiyacı ve bu ihtiyacı karşılayan görevliler de hiyerarşimizde en önemliler arasındadır.
Tüm bunların ardından ihtiyaç hiyerarşisinde evrensel değerlere göre öğrenme ihtiyacı gelmektedir. Bu ihtiyaç öğretmenin değil, öğrencinin ihtiyacını ifade etmektedir. Tarihteki savaş zamanlarında dahi öğrenme ihtiyacından taviz verilmemiştir. Bundan dolayı dünyadaki ülkelerin pek çoğu pandemi döneminde okullarını mümkün olduğunca açık tutmaya büyük önem vermişlerdir. Uzaktan eğitim olanaklarının ancak ve ancak yüz yüze eğitimin bir aracı olabileceği, asla yüz yüze eğitimin yerini tutamayacağı açıktır. Buna karşın sağlık ihtiyacı söz konusu olduğunda öğrenme ihtiyacının geri planda tutulması da en makul olandır. Bu konudaki temel beklentimiz, yüz yüze eğitime ara verilmesi kararının önem derecesine göre başka çare kalmadığında alınmasıdır.
Özel sektörde görev yapan öğretmenlerin birlikteliğinin biricik derneği olan ÖSÖB-DER, sürecin izleyicisi değil, öznelerinden bir tanesidir. Pandemi sürecindeki değerlendirmelerimizi ülkemiz eğitim sistemine karşı taşıdığımız sorumluluk gereği yapmaktayız. Bakanlığımızın öncelikle öğrencilerimizin sonrasında ise çalışanlarımızın sağlığını koruma konusundaki hassasiyetlerini takdirle izliyoruz. Aynı şekilde sınav gruplarını ve küçük yaş sınıflarını öncelikli tutarak plan geliştirmesini de destekliyoruz.
Ancak yüz yüze eğitimin en kapsayıcı ve tamamlayıcı eğitim modeli olduğunun altını çizerek, pandemi koşullarında yapılacak yüz yüze eğitimin olmazsa olmaz bir şekilde en üst seviye sağlık önlemleri alınarak yapılması hususunda ısrarımızı sürdürüyoruz. Bu amaçla Sağlık Bakanlığının aşılama öncelik şemasında öğretmenleri olabildiğince ön sıralarda tutmasını ve aşılanmış öğretmenler olarak görevimizin başında olmayı arzu ediyoruz. Milli Eğitim Bakanlığımızın yüz yüze eğitim planlamalarında seyreltilmiş sınıflar, dönüşümlü ders günleri ve sadeleştirilmiş ders planları gibi uygulamaları dikkate almasını öneriyoruz. Ayrıca öğrencilerimizin psiko-sosyal ve beden gelişimi açısından önemli gördüğümüz sanat-kültür-spor branşlarındaki derslerin de uygulamada olmasının bakanlık tarafından denetlenmesini dikkatle izlediğimizin bilinmesini isteriz.
Son olarak, pandemi koşullarında KÇÖ mağduriyetimizi ve ondan da önemlisi işsiz kalan öğretmen arkadaşlarımızın durumunu bakanlığın ivedilikle gündemine almasını beklemekteyiz. Ülkemizin bu zor günlerden tıpkı bir aile dayanışmasıyla çıkacağına inancımız tamdır. Ancak kimse paydaşların diğerlerinden farklı oranda özveride bulunmamızı beklemesin.
Kamuoyunun dikkatine sunarız. Saygılarımızla…
ÖSÖB-DER
YÖNETİM KURULU